23 Temmuz 2009 Perşembe

FreeBSD

FreeBSD kardeşimizin konsolunda Türkçe karakter kullanmak için :

http://ipucu.enderunix.org/view.php?lang=tr&id=1324

ipfw ile varsayılan olarak aktif olmayan dummynet gibi arkadaşları eklemek amacıyla derlediğim çekirdek için yararlandığım kaynak:
http://alex.kruijff.org/FreeBSD/Firewall_Setup.html
bu belgeyi takip ederek bende her şey sorunsuz ilerledi.

Ek olarak güzel bir döküman olduğunu düşündüğüm:

http://elibrary.fultus.com/technical/index.jsp?topic=/com.fultus.freebsd/index.html

ports kullanarak php5 desteği için :
http://www.freebsdmadeeasy.com/tutorials/web-server/install-php-5-for-web-hosting.php

FreeBSD

FreeBSD arkadaşımızın elektriği kesilirse yeniden başlattığımızda diskleri kontrol etmesi için aşağıdaki komutu giriyoruz ve sistemi yeniden başlatıyoruz.
bu konu ile ilgili aldığımız hata: enter full path name of shell
yazacağımız komut: fsck -f -y

3 Nisan 2009 Cuma

some methods implemented in php for PorstgreSQL support

function _connect()
{
if ($this->isVerbose()) {
$this->_errorlog("\n*** Inside database->_connect ***");
}

// Connect to PostreSQL server
$this->_db = pg_connect($this->_host,$this->_user,$this->_pass) or die('Cannot connect to DB server');

if ($this->_postgresql_version == 0) {
preg_match ('/^([0-9]+).([0-9]+).([0-9]+)/', $v, $match);
$v = (intval ($match[1]) * 10000) + (intval ($match[2]) * 100)
+ intval ($match[3]);
}

// Set the database
@pg_select_db($this->_name) or die('error selecting database');

if (!($this->_db)) {
if ($this->isVerbose()) {
$this->_errorlog("\n*** Error in database->_connect ***");
}

// damn, got an error.
$this->dbError();
}

if ($this->_postgresql_version >= 40100) {
if ($this->_charset == 'utf-8') {
@pg_query ("SET NAMES 'utf8'", $this->_db);
}
}

if ($this->isVerbose()) {
$this->_errorlog("\n***leaving database->_connect***");
}
}





Örnek Kod 2

function dbQuery($sql,$ignore_errors=0)
{
if ($this->isVerbose()) {
$this->_errorlog("\n***inside database->dbQuery***");
$this->_errorlog("\n*** sql to execute is $sql ***");
}

// Run query
if ($ignore_errors == 1) {
$result = @pg_query($sql,$this->_db);
} else {
$result = @ pg _query($sql,$this->_db) or die($this->dbError($sql));
}

// If OK, return otherwise echo error
if (empty($result)) {
if ($this->isVerbose()) {
$this->_errorlog("\n***sql ran just fine***");
$this->_errorlog("\n*** Leaving database->dbQuery ***");
}
return $result;

} else {
// callee may want to supress printing of errors
if ($ignore_errors == 1) return false;

if ($this->isVerbose()) {
$this->_errorlog("\n***sql caused an error***");
$this->_errorlog("\n*** Leaving database->dbQuery ***");
}
}
}

11 Temmuz 2008 Cuma

beklentiler...

Bir iş yapınca insanın ister istemez beklentileri oluşuyor. Tamam bazı eksiklerin olduğunun farkında oluyorsunuz ama yine de biraz takdiri de hakediyor olabilirsiniz diye düşünüyorsunuz. Hayır ne kadar takdir edilmesem de bu benm için çok da sorun olmayacak çünkü ben ne yaptığımın farkındayım verdiğim emeğin farkındayım. Keşke herkes de sizin gibi farkında olabilse... Gerçi bu cümleler bir lise öğrencisinin günlüğüne ait değil ama yine de yazmak istedim.

Uzunca bir süre bir işle uğraşıp ortaya güzel olduğunu düşündüğünüz bir iş çıkarınca beklentileriniz oluşuyor. Tamam insanların istekleri bitmiyor ve bu isteklerin hepsiyle başa çıkmaya çaışarak kısır bir döngüye girmek istemiyorum ama insanların da "güzel olmuş ama..." ile cümlelerine başlamaları bile yeterli. İnsan tamam doyumsuz bir varlık ama yine de eleştirmeye başlamadan düşünmeye başlasak çok yararlı olucak. Bugün iş hayatımdaki beklentilerin yanında günlük hayatımdaki beklentilerinde suya karışıp gidiyor oluşunu görmek insanı yaralıyor. Ha şimdi ha iki dakika sonra diye bekliyorsunuz ama o süre hiç bitmiyor, geçmiyor, geçmek bilmiyor. Her neyse insanların bir doyuma ulaşmasını sağlamaya çalışmak yerine beklentilerimi biraz daha aşağıya çekmem daha iyi olucak gibi duruyor.


Bu arada hayatta hiç bir şeyin planlandığı gibi gitmemesi insanı gerse de alıştım artık buna. İzmire dönüş planımın tarihi bile değişti. Bir sonraki girdimi evimden yazacağım gibi duruyor. Biletimi yarına aldım. Hadi bana iyi yolculuklar...

Projeler biter ve İzmir yolu görünür

Daha çok yazmak istiyorum ama malesef herkes gibi meşgul olduğum için yazamıyorum (sanki yazan insanların işi yokmuş gibi! Daha doğrusu zaman ayıramıyorum ). Tabii hala Çanakkale serüvenimiz devam ediyor her ne kadar okul kapanalı 1 ayı geçse de... Açıkçası Çanakkalede okul kapalıyken olmak o kadar da sıkıcı değil benim için. Okul derdi yok derse gitme problemi yok. Bunların yanında Çanakkale'de kalmamızı sağlayan işler güçler var ama 'freelancer mod on' olduğu için çalışma yükünü güne yayabilmek güzel bir şey.

Bu arada 1 haftalık bir Güzelyalı operasyonu sırasında linux yönlendirici, iptables, uzak masaüstü erişimi ve VPN konularında biraz da uygulama şansı bulmuş oldum( Bu arada ufak bir dipnot düşelim İzmir Güzelyalı değil Çanakkale Güzelyalı :) ). Bir bilgisayarın bazı kısıtlamalara rağmen hem intranet hem de internetten iletişimde bulunmasını sağlamaya çalıştım. Tek iş de bu değildi fakat diğer kısımlarına pek girmek istemiyorum şu an. Benim için yorucu bir 1 hafta geçti açıkçası. Benden yapılması istenen şeyin aslında yapıldığında yeterli olmayacağını anlayıp bunun yerine alternatif fikirler üretip yarı yolda diğer alternatif çözümlere yönelerek kendimi biraz daha zorladım. Bu işi yapmak zorunda değildim fakat nedendir bilmiyorum ama nasıl hırs yaptığımı anlatamam. Bu konuda çok ciddiyim finallere böyle çalışmamıştım :(. Sonuçta azmin elinden hiç bir şey kurtulamayacağı yine belli oldu. Tam da 1 haftanın sonunda bütün umutlarım tükenmişken tam da vazgeçicekken son umudumun bütün sorunları çözmesi beni tekrar mesut etti. Ama bu işin üstesinden gelmek beni çok mutlu etti tabii ki işin getirilerinin de biraz etkisi olabilir.

Her neyse icra takip uygulaması da bu iş yüzünden biraz askıya alınmış olsa da, o da mutlu sona çok yakın. Bir iki modülü daha hallettikten sonra bana artık İZMİR yolları görünecek hatta göründü bile... Bu pazar günü akşam yemeğini İzmir'de yemeyi düşünüyorum şimdilik. İzmir'e gittikten sonra da 1 haftalık bir dinlenme sürecinden sonra staj denen şeyi de aradan çıkarmak gerekiyor. Geçen gün biletler için Truva şubesine gittiğimde anladım ki gerçekten İzmir'i özlemişim. Gerçi şenliklerde İzmir'de olsam da o süreçte ailemle çok da beraber olamamıştım. Daha öncesinde de sömestrda (hangi dile aitse bu sözcük!) ailemle birlikte zaman geçirebilmiştim. Onlar da okul kapandığından beri sürekli ne zaman geliyorsun? Gel artık! durumlarına alıştılar gibi görünseler de onlar da özlemiştir diye tahmin ediyorum.

Bu kadar uzun süre İzmir'den uzak kalınca dönünce yapacağınız çokca iş oluyor ve görmek istediğiniz çokca insan oluyor. Zaten sadece tatillerde görüşebildiğiniz eski dostlarınızı da görmek, askerden dönen arkadaşlarınızla vakit geçirmek istiyorsunuz. Bende İzmir'de ilk olarak bu özlemi giderip yine kendimi işlere vermek istiyorum. Bu kadar işkolik olmak pek iyi gibi görünmese de öğrenciyken bazı deneyimlerin yaşanması, bazı işlerin yapılması ve özellikle boş durup can sıkıntısı gibi büyük bir illetle uğraşmamak için kendimi işe veriyorum. En azından kafamda uğraştığım bir şeyler olunca, hayatınızdaki diğer değişkenler özellikle sorun yaratan değişkenler ile aşırı uğraşmayıp ne kendinizi ne de bu değişkenlere zarar vermiyorsunuz ve yararlı bir eylem gerçekleştirmiş oluyorsunuz.

Eeeeee artık projelerin sonlanması demek cüzdanda da hareketliliğin başlamasına denk düşmesinden dolayıdır ki insan biraz daha rahatlıyor. Gidip biraz kafa dinlemeyi, ailemle ve dostlarımla özlem gidermeyi biraz hakettiğimi düşünüyorum.

26 Haziran 2008 Perşembe

üff püff

Okulun kapanmasından sonra neden hala blogla daha fazla ilgilenmiyorum bilemiyorum. Aslında herkes gibi bana da 24 saat az gelmeye başladı. Kendimi işlere kaptırmaktan başka bir şey yapamaz oldum. Kendime, hayatıma ayıracağım vakitten çaldığımın farkındayım ama bu konuda şu düzeyde çok da bir şey yapamıyorum. Neden hala bir tek işle uğraşma moduna giremediğimi bilemiyorum.

Bu arada tatil planlarımın hepsini bir kenara bırakmayı düşünüyorum. Bu tatili ne kadar çok istesem de şu an itibariyle o tatile gitmekten tamamen vazgeçmiş durumdayım. Bunda hayatımı hala bir düzene sokamayışımın büyük etkisi var. Kendimi ifade etmekte zorlanıyorum ya da tam olarak anlaşılamıyorum gibi geliyor.

Bilgi işlemde işler yolunda gidiyor. MRTG'ye teşekkürler grafik çıkarma işini o kadar kolaylaştırıyor ki bunu herkesin yapabileceğini düşünüyor insan. Yönlendiricilerin IPv4 grafiklerinin alınması işlemleri tamamlandı. Şimdi sıra IPv6'ya geldi. Bunun için yine MRTG elinden geleni yapıyor. Oluşturulan cfg dosyasında IPv6 trafiğini ayırt etmek için gerekli yapılandırma mevcut fakat normalden farklı olarak "cfgmaker"a verilen IP adresinin IPv6 olması da gerekiyor. Bu da aslında çok zor bir işlem gibi görünmüyor. Bakalım başka problem çıkacak mı? Aslında teoride bilinenin uygulamada hep duvara tosluyor oluşuna alıştım iyice :) ama azimliyim.

Avit'te ise işler ne kadar sona yaklaşmış gibi görünse de insanların mükemmeliyetçiliği biraz sorun olacak gibi görünüyor. Her ne kadar uğraşsanız da insanları tatmin etmeye bazen bu yeterli olmuyor. Mümkün olduğunca son teknolojik işler yapsanız da genelde insanları cezbeden tasarım oluyor ve malesef bu konu ile olan ilgisizliğim ise biraz sorun oluşturuyor.

Ve gelelim hayata işte onda çok söylenecek bir şey kalmıyor. Çünkü pek zamanım olmuyor. Sadece insanlardan biraz anlayış bekliyorum. Şu tempomda çok gergin olduğumun ve bazı şeylere gerektiği zamanı ayıramıyor oluşum her ne kadar problem olsa da bunun üstesinden tek başıma gelemeyeceğimi biliyorum ve biraz yardım bekliyorum. Hayatımdaki her şey ver herkeste sadece bir istikrar bekliyorum. Bu insanlar için biraz zor olsa da (çünkü insanlar ve fikirleri genelde değişken bir yapıda ve böylece söyledikleri ve yaptıkları da değişken oluyor) şimdilik bunu istiyorum ve aslında biraz buna ihtiyacım var o yüzden bu konuda ısrarlıyım.

Bu arada üyesi olduğum LKD'nin yeni YK'sına da başarılar diliyorum. Her ne kadar dernekte şu ana kadar çok aktif olmasam da bu konuda aklımın bir ucunda sürekli duran bir konu. Sonuçta insan bir derneğe sadece üye olarak sonsuza kadar huzurlu olamıyor. Aynı zamanda katkıda bulunmak da istiyor.

Her neyse bakalım önümüzdeki günler neler getirecek...

11 Haziran 2008 Çarşamba

Finaller bitttttiiiii..........

Evet sonunda finalleri de bitirdik ve hayat normal halini almaya başladı. Sınav sonuçları benim açımdan başarılı her ne kadar daha iyisini alabileceğimi bilsem de...

Geriye kalan şu AVİT icra takip uygulamasını bitirmek ve de şimdilik bir staj yapmak. Uygulamayı bitirip Konat'a havale etmek kalıcak ve bir süre daha sakin olacağım. Yaz tatiline başka bir uygulama da eklemek şimdilik kafamızda ama projenin ayrıntılarına şimdilik hakim değilim.

Staj için bayağı geç kalsam da şimdilik stajımı Ege Bimtes'te yapacağım gibi duruyor. Beni staja kabul eden Ege Bimtes ailesine teşekkürler. Neler yapacağımı neler edeceğimi şimdilik bilmesem de bunun biraz yazılım üzerine bir staj olacağını düşünüyorum. Ege Bimtes'i ve oradaki ortamı bayağı merak ediyorum. Nasıl bir staj dönemi geçireceğimi gerçekten merak ediyorum. Ama ne olursa olsun çok rahat durmayacağım kesin.

Ondan sonra kısa bir tatili hakettiğimi düşünüyorum. Ama bu tatil pek de uzun süreli olmayacak galiba... Tatillerimi kısa tutmak istememse çabuk sıkılmam :). Tamam tatil dinlendik ettik ama o kadar da uzun sürmemeli :). Hemen tatilde kafa dinlenip biraz daha hayata dönmeliyim ondan sonra tekrar ihtiyacım olduğunda yine bir kaçamakla durumu toparlayabiliriz :). Şimdilik kafamda ufak bir Ayvalık tatili var ama kaderde neresi olur bilemeyiz (çok kaderciyim galiba)... Bakalım şimdiden bu tatil için sabırsızlanıyorum. Çok güzel geçeceğine dair düşüncelerim var. Çok rahatlayıp bütün stresimi de tatilde bırakarak yoluma devam etmek istiyorum. Şimdilik her şey toz pembe bakalım inşallah bu şekilde devam eder...

4 Haziran 2008 Çarşamba

aöf finalleri

Aynı zamanda açıköğretim de bi taraftan sıkıştıradursun. Geçtiğimiz haftasonu olan aof finallerine teşrif edemediğim için üzgünüm. Çünkü okuldaki finallerim biraz daha önemli duruyordu. Aslında bu gerçek bir bahane olmasa da yine de benm sınava girmemi engellemeye yetti. Neyse ki bütünlemeler var. Şu bütünleme sınavlarının oluşu buna alışkın olmaya bir Mühendislik Mimarlık Fakültesi öğrencisi için çabuk alışılan ve bizde de olmalı dedirten bir rahatlık. Bekle beni bütler geliyorum desem de onlara da çok fazla çalışabileceğimi zannetmiyorum. Açıköğretim 1. sınıf çömezinde daha ilk yıldan bu çalışma azmini de kendimde görerek kendimi kınıyorum...

Bu arada pek alakalı olmayacak ama Pardus 2008 için kendimi çok sabırsız görüyorum.

Hep siz mi erişimi engelleyeceksiniz..

Youtube erişim engelleme konusunda gerçekten bir rekora sahip. Arada değişiklik olması için Google Groups'un da kapatılması. Bunlar bizi rahatsız eden büyük engellemeler. Bunların çok daha fazlası da cabası. Her neyse bu zihniyet daha uzunca bir süre daha böyle gidicek görünüyor. Acaba onların mantıklı olanı anlamalarının alacağı sürede biz bu duruma alışacak mıyız? alışmak zorunda kalacak mıyız? alışmalı mıyız? Bunun yanında artık veoh da 3. Dünya ülkeleri sınıflamasına soktukları Türkiye gibi ülkelerin kendi sitelerine erişimlerine de sınırlamalar getirmeye başladılar. Veoh gibi bir kaç site daha var fakat bu durum insanı tekrar germeye yetmiyor mu? Nereye gidiyoruz Allah aşkına? Buna ne zaman bir dur diyeceğiz? Biz engellemeye devam ettikçe Veoh gibi sitelerin de artacağı aşikar. Hadi hayırlısı...

Hayat devam ediyor...

Aradan uzun bir süre geçti bloga birşeyler karalamayalı. Aradan geçen Linux Şenliği gerçekten çok güzel organize edilmişti. Okul şenliklerinden güzel olduğu yerler de vardı. Her ne kadar Linux şenliklerinde beni etkileyen noktalar genelde seminerler olsa da bu şenlikte şenlik ve konferans ayrıldığı için insanların sıkıcı bulduğu seminerlerin sayısı sınırlı tutulmuştu. Katılım aslında tahmin edilenden de azdı. Bunun bir çok nedeni olabilir: şenliklerin duyurusunun biraz geç(!) yapılması, bazı dile getirilmeyen sorunlar... Ama gelmediklerine pişman olmaları gerekiyor bence. İzmir'den bile katılımın çok az olması şaşırtıcıydı. İzmir'den Ankara'ya kadar Linux şenliklerine gelen insanlar bu şenliklerde pek ortalarda yoktular. Kimseye bir laf sokma v.s eyleminde değilim veya haddime de değil zaten... Ama yine de insanın aklında bir soru işareti kalıyor. Her neyse şenliklerde de iyice rahatladıktan sonra bizi bekleyen finallerimizi de unutmamak lazım. Şunlardan bir nefes aldıktan sonra da php projemi de artık bitirmenin zamanı da gelip geçmiş olucak.