11 Temmuz 2008 Cuma

beklentiler...

Bir iş yapınca insanın ister istemez beklentileri oluşuyor. Tamam bazı eksiklerin olduğunun farkında oluyorsunuz ama yine de biraz takdiri de hakediyor olabilirsiniz diye düşünüyorsunuz. Hayır ne kadar takdir edilmesem de bu benm için çok da sorun olmayacak çünkü ben ne yaptığımın farkındayım verdiğim emeğin farkındayım. Keşke herkes de sizin gibi farkında olabilse... Gerçi bu cümleler bir lise öğrencisinin günlüğüne ait değil ama yine de yazmak istedim.

Uzunca bir süre bir işle uğraşıp ortaya güzel olduğunu düşündüğünüz bir iş çıkarınca beklentileriniz oluşuyor. Tamam insanların istekleri bitmiyor ve bu isteklerin hepsiyle başa çıkmaya çaışarak kısır bir döngüye girmek istemiyorum ama insanların da "güzel olmuş ama..." ile cümlelerine başlamaları bile yeterli. İnsan tamam doyumsuz bir varlık ama yine de eleştirmeye başlamadan düşünmeye başlasak çok yararlı olucak. Bugün iş hayatımdaki beklentilerin yanında günlük hayatımdaki beklentilerinde suya karışıp gidiyor oluşunu görmek insanı yaralıyor. Ha şimdi ha iki dakika sonra diye bekliyorsunuz ama o süre hiç bitmiyor, geçmiyor, geçmek bilmiyor. Her neyse insanların bir doyuma ulaşmasını sağlamaya çalışmak yerine beklentilerimi biraz daha aşağıya çekmem daha iyi olucak gibi duruyor.


Bu arada hayatta hiç bir şeyin planlandığı gibi gitmemesi insanı gerse de alıştım artık buna. İzmire dönüş planımın tarihi bile değişti. Bir sonraki girdimi evimden yazacağım gibi duruyor. Biletimi yarına aldım. Hadi bana iyi yolculuklar...

Projeler biter ve İzmir yolu görünür

Daha çok yazmak istiyorum ama malesef herkes gibi meşgul olduğum için yazamıyorum (sanki yazan insanların işi yokmuş gibi! Daha doğrusu zaman ayıramıyorum ). Tabii hala Çanakkale serüvenimiz devam ediyor her ne kadar okul kapanalı 1 ayı geçse de... Açıkçası Çanakkalede okul kapalıyken olmak o kadar da sıkıcı değil benim için. Okul derdi yok derse gitme problemi yok. Bunların yanında Çanakkale'de kalmamızı sağlayan işler güçler var ama 'freelancer mod on' olduğu için çalışma yükünü güne yayabilmek güzel bir şey.

Bu arada 1 haftalık bir Güzelyalı operasyonu sırasında linux yönlendirici, iptables, uzak masaüstü erişimi ve VPN konularında biraz da uygulama şansı bulmuş oldum( Bu arada ufak bir dipnot düşelim İzmir Güzelyalı değil Çanakkale Güzelyalı :) ). Bir bilgisayarın bazı kısıtlamalara rağmen hem intranet hem de internetten iletişimde bulunmasını sağlamaya çalıştım. Tek iş de bu değildi fakat diğer kısımlarına pek girmek istemiyorum şu an. Benim için yorucu bir 1 hafta geçti açıkçası. Benden yapılması istenen şeyin aslında yapıldığında yeterli olmayacağını anlayıp bunun yerine alternatif fikirler üretip yarı yolda diğer alternatif çözümlere yönelerek kendimi biraz daha zorladım. Bu işi yapmak zorunda değildim fakat nedendir bilmiyorum ama nasıl hırs yaptığımı anlatamam. Bu konuda çok ciddiyim finallere böyle çalışmamıştım :(. Sonuçta azmin elinden hiç bir şey kurtulamayacağı yine belli oldu. Tam da 1 haftanın sonunda bütün umutlarım tükenmişken tam da vazgeçicekken son umudumun bütün sorunları çözmesi beni tekrar mesut etti. Ama bu işin üstesinden gelmek beni çok mutlu etti tabii ki işin getirilerinin de biraz etkisi olabilir.

Her neyse icra takip uygulaması da bu iş yüzünden biraz askıya alınmış olsa da, o da mutlu sona çok yakın. Bir iki modülü daha hallettikten sonra bana artık İZMİR yolları görünecek hatta göründü bile... Bu pazar günü akşam yemeğini İzmir'de yemeyi düşünüyorum şimdilik. İzmir'e gittikten sonra da 1 haftalık bir dinlenme sürecinden sonra staj denen şeyi de aradan çıkarmak gerekiyor. Geçen gün biletler için Truva şubesine gittiğimde anladım ki gerçekten İzmir'i özlemişim. Gerçi şenliklerde İzmir'de olsam da o süreçte ailemle çok da beraber olamamıştım. Daha öncesinde de sömestrda (hangi dile aitse bu sözcük!) ailemle birlikte zaman geçirebilmiştim. Onlar da okul kapandığından beri sürekli ne zaman geliyorsun? Gel artık! durumlarına alıştılar gibi görünseler de onlar da özlemiştir diye tahmin ediyorum.

Bu kadar uzun süre İzmir'den uzak kalınca dönünce yapacağınız çokca iş oluyor ve görmek istediğiniz çokca insan oluyor. Zaten sadece tatillerde görüşebildiğiniz eski dostlarınızı da görmek, askerden dönen arkadaşlarınızla vakit geçirmek istiyorsunuz. Bende İzmir'de ilk olarak bu özlemi giderip yine kendimi işlere vermek istiyorum. Bu kadar işkolik olmak pek iyi gibi görünmese de öğrenciyken bazı deneyimlerin yaşanması, bazı işlerin yapılması ve özellikle boş durup can sıkıntısı gibi büyük bir illetle uğraşmamak için kendimi işe veriyorum. En azından kafamda uğraştığım bir şeyler olunca, hayatınızdaki diğer değişkenler özellikle sorun yaratan değişkenler ile aşırı uğraşmayıp ne kendinizi ne de bu değişkenlere zarar vermiyorsunuz ve yararlı bir eylem gerçekleştirmiş oluyorsunuz.

Eeeeee artık projelerin sonlanması demek cüzdanda da hareketliliğin başlamasına denk düşmesinden dolayıdır ki insan biraz daha rahatlıyor. Gidip biraz kafa dinlemeyi, ailemle ve dostlarımla özlem gidermeyi biraz hakettiğimi düşünüyorum.

26 Haziran 2008 Perşembe

üff püff

Okulun kapanmasından sonra neden hala blogla daha fazla ilgilenmiyorum bilemiyorum. Aslında herkes gibi bana da 24 saat az gelmeye başladı. Kendimi işlere kaptırmaktan başka bir şey yapamaz oldum. Kendime, hayatıma ayıracağım vakitten çaldığımın farkındayım ama bu konuda şu düzeyde çok da bir şey yapamıyorum. Neden hala bir tek işle uğraşma moduna giremediğimi bilemiyorum.

Bu arada tatil planlarımın hepsini bir kenara bırakmayı düşünüyorum. Bu tatili ne kadar çok istesem de şu an itibariyle o tatile gitmekten tamamen vazgeçmiş durumdayım. Bunda hayatımı hala bir düzene sokamayışımın büyük etkisi var. Kendimi ifade etmekte zorlanıyorum ya da tam olarak anlaşılamıyorum gibi geliyor.

Bilgi işlemde işler yolunda gidiyor. MRTG'ye teşekkürler grafik çıkarma işini o kadar kolaylaştırıyor ki bunu herkesin yapabileceğini düşünüyor insan. Yönlendiricilerin IPv4 grafiklerinin alınması işlemleri tamamlandı. Şimdi sıra IPv6'ya geldi. Bunun için yine MRTG elinden geleni yapıyor. Oluşturulan cfg dosyasında IPv6 trafiğini ayırt etmek için gerekli yapılandırma mevcut fakat normalden farklı olarak "cfgmaker"a verilen IP adresinin IPv6 olması da gerekiyor. Bu da aslında çok zor bir işlem gibi görünmüyor. Bakalım başka problem çıkacak mı? Aslında teoride bilinenin uygulamada hep duvara tosluyor oluşuna alıştım iyice :) ama azimliyim.

Avit'te ise işler ne kadar sona yaklaşmış gibi görünse de insanların mükemmeliyetçiliği biraz sorun olacak gibi görünüyor. Her ne kadar uğraşsanız da insanları tatmin etmeye bazen bu yeterli olmuyor. Mümkün olduğunca son teknolojik işler yapsanız da genelde insanları cezbeden tasarım oluyor ve malesef bu konu ile olan ilgisizliğim ise biraz sorun oluşturuyor.

Ve gelelim hayata işte onda çok söylenecek bir şey kalmıyor. Çünkü pek zamanım olmuyor. Sadece insanlardan biraz anlayış bekliyorum. Şu tempomda çok gergin olduğumun ve bazı şeylere gerektiği zamanı ayıramıyor oluşum her ne kadar problem olsa da bunun üstesinden tek başıma gelemeyeceğimi biliyorum ve biraz yardım bekliyorum. Hayatımdaki her şey ver herkeste sadece bir istikrar bekliyorum. Bu insanlar için biraz zor olsa da (çünkü insanlar ve fikirleri genelde değişken bir yapıda ve böylece söyledikleri ve yaptıkları da değişken oluyor) şimdilik bunu istiyorum ve aslında biraz buna ihtiyacım var o yüzden bu konuda ısrarlıyım.

Bu arada üyesi olduğum LKD'nin yeni YK'sına da başarılar diliyorum. Her ne kadar dernekte şu ana kadar çok aktif olmasam da bu konuda aklımın bir ucunda sürekli duran bir konu. Sonuçta insan bir derneğe sadece üye olarak sonsuza kadar huzurlu olamıyor. Aynı zamanda katkıda bulunmak da istiyor.

Her neyse bakalım önümüzdeki günler neler getirecek...

11 Haziran 2008 Çarşamba

Finaller bitttttiiiii..........

Evet sonunda finalleri de bitirdik ve hayat normal halini almaya başladı. Sınav sonuçları benim açımdan başarılı her ne kadar daha iyisini alabileceğimi bilsem de...

Geriye kalan şu AVİT icra takip uygulamasını bitirmek ve de şimdilik bir staj yapmak. Uygulamayı bitirip Konat'a havale etmek kalıcak ve bir süre daha sakin olacağım. Yaz tatiline başka bir uygulama da eklemek şimdilik kafamızda ama projenin ayrıntılarına şimdilik hakim değilim.

Staj için bayağı geç kalsam da şimdilik stajımı Ege Bimtes'te yapacağım gibi duruyor. Beni staja kabul eden Ege Bimtes ailesine teşekkürler. Neler yapacağımı neler edeceğimi şimdilik bilmesem de bunun biraz yazılım üzerine bir staj olacağını düşünüyorum. Ege Bimtes'i ve oradaki ortamı bayağı merak ediyorum. Nasıl bir staj dönemi geçireceğimi gerçekten merak ediyorum. Ama ne olursa olsun çok rahat durmayacağım kesin.

Ondan sonra kısa bir tatili hakettiğimi düşünüyorum. Ama bu tatil pek de uzun süreli olmayacak galiba... Tatillerimi kısa tutmak istememse çabuk sıkılmam :). Tamam tatil dinlendik ettik ama o kadar da uzun sürmemeli :). Hemen tatilde kafa dinlenip biraz daha hayata dönmeliyim ondan sonra tekrar ihtiyacım olduğunda yine bir kaçamakla durumu toparlayabiliriz :). Şimdilik kafamda ufak bir Ayvalık tatili var ama kaderde neresi olur bilemeyiz (çok kaderciyim galiba)... Bakalım şimdiden bu tatil için sabırsızlanıyorum. Çok güzel geçeceğine dair düşüncelerim var. Çok rahatlayıp bütün stresimi de tatilde bırakarak yoluma devam etmek istiyorum. Şimdilik her şey toz pembe bakalım inşallah bu şekilde devam eder...

4 Haziran 2008 Çarşamba

aöf finalleri

Aynı zamanda açıköğretim de bi taraftan sıkıştıradursun. Geçtiğimiz haftasonu olan aof finallerine teşrif edemediğim için üzgünüm. Çünkü okuldaki finallerim biraz daha önemli duruyordu. Aslında bu gerçek bir bahane olmasa da yine de benm sınava girmemi engellemeye yetti. Neyse ki bütünlemeler var. Şu bütünleme sınavlarının oluşu buna alışkın olmaya bir Mühendislik Mimarlık Fakültesi öğrencisi için çabuk alışılan ve bizde de olmalı dedirten bir rahatlık. Bekle beni bütler geliyorum desem de onlara da çok fazla çalışabileceğimi zannetmiyorum. Açıköğretim 1. sınıf çömezinde daha ilk yıldan bu çalışma azmini de kendimde görerek kendimi kınıyorum...

Bu arada pek alakalı olmayacak ama Pardus 2008 için kendimi çok sabırsız görüyorum.

Hep siz mi erişimi engelleyeceksiniz..

Youtube erişim engelleme konusunda gerçekten bir rekora sahip. Arada değişiklik olması için Google Groups'un da kapatılması. Bunlar bizi rahatsız eden büyük engellemeler. Bunların çok daha fazlası da cabası. Her neyse bu zihniyet daha uzunca bir süre daha böyle gidicek görünüyor. Acaba onların mantıklı olanı anlamalarının alacağı sürede biz bu duruma alışacak mıyız? alışmak zorunda kalacak mıyız? alışmalı mıyız? Bunun yanında artık veoh da 3. Dünya ülkeleri sınıflamasına soktukları Türkiye gibi ülkelerin kendi sitelerine erişimlerine de sınırlamalar getirmeye başladılar. Veoh gibi bir kaç site daha var fakat bu durum insanı tekrar germeye yetmiyor mu? Nereye gidiyoruz Allah aşkına? Buna ne zaman bir dur diyeceğiz? Biz engellemeye devam ettikçe Veoh gibi sitelerin de artacağı aşikar. Hadi hayırlısı...

Hayat devam ediyor...

Aradan uzun bir süre geçti bloga birşeyler karalamayalı. Aradan geçen Linux Şenliği gerçekten çok güzel organize edilmişti. Okul şenliklerinden güzel olduğu yerler de vardı. Her ne kadar Linux şenliklerinde beni etkileyen noktalar genelde seminerler olsa da bu şenlikte şenlik ve konferans ayrıldığı için insanların sıkıcı bulduğu seminerlerin sayısı sınırlı tutulmuştu. Katılım aslında tahmin edilenden de azdı. Bunun bir çok nedeni olabilir: şenliklerin duyurusunun biraz geç(!) yapılması, bazı dile getirilmeyen sorunlar... Ama gelmediklerine pişman olmaları gerekiyor bence. İzmir'den bile katılımın çok az olması şaşırtıcıydı. İzmir'den Ankara'ya kadar Linux şenliklerine gelen insanlar bu şenliklerde pek ortalarda yoktular. Kimseye bir laf sokma v.s eyleminde değilim veya haddime de değil zaten... Ama yine de insanın aklında bir soru işareti kalıyor. Her neyse şenliklerde de iyice rahatladıktan sonra bizi bekleyen finallerimizi de unutmamak lazım. Şunlardan bir nefes aldıktan sonra da php projemi de artık bitirmenin zamanı da gelip geçmiş olucak.

9 Nisan 2008 Çarşamba

Acer 5520G dizüstü bilgisayarlar için sürücü

Acer 5520G dizüstü bilgisayarlara Pardus yükleyince wireless kartını tanımıyor. Atheros yonga setini kullanan bu wireless kartlar için madwifi-ng-0.9.3.3_3222_2425-16.pisi paketini yüklediğimizde bu sorun ortadan kalkıyor. Bu paket depoda madwifi-ng ismiyle bulunuyor.

6 Nisan 2008 Pazar

aöf

Bu haftaki açıköğretim sınavlarını geride bırakmak sevindirdi beni. Sorun yapmaya başlamıştım artık. 1. sınıf olmak gerçekten açıköğretim bile olsa insana ayrı bir heyecan yaşatıyor her ne kadar önünde uzun bir maraton olsa da... Şimdilik çok emin değilim ama açıköğretimin bir şekilde faydasını görürüm diye umut ediyorum inşallah yanılmam. İnsanın alışkın olmadığı bir sınav türü açıköğretim. İnsan fakültedeki sınavlar gibi ne yapacağınızı şaşıracaksınız bi an falan zannediyor belki de alışkanlık yapıtığından öyle geliyor da olabilir hani. Ama kitaptaki örneğin sayılarını bile değiştirmeden soran zihniyeti anlamıyorum ama şimdilik takdir ediyorum :). Çok çıkarcı konuştum galiba ama gerçekte öyle değil. Bir sınav yapılıyorsa insan tadını unuttuğu ÖSS'yi bile aramıyor değil :) O heyecan adrenalin tempo... Evet çok kötü bir sistem eksileri çok ama şu bir gerçek ki ne söylersek söyleyelim bir gelişme de olmuyor pek de olacağa benzemiyor. Her neyse bu sınavları da atlattıktan sonra kısa bir süre dinlenip(uykusuzluğumu giderecek kadar yeterli) yine yeni işlere bakma zamanı. Bu arada açıköğretim hiç de açık kaynak gibi değil :)

30 Mart 2008 Pazar

Asus f3 serisinde attansic ethernet kartı

Pardus kurduktan sonra attansic ethernet kartlarını tanımada bazen problem çıkarıyor ve http://rapidshare.com/files/64362575/atl.zip adresindeki pisi paketiyle bu sorunu halledebiliyoruz.

27 Mart 2008 Perşembe

Anahtarım...

-----BEGIN PGP PUBLIC KEY BLOCK-----
Version: GnuPG v2.0.4 (GNU/Linux)

mQINBEfrwVcBEAC1c1XSmggWY/ETUFatlZOhscIes0WL4iKGz9b4Yi2XZxhiL6pg
rEQoe/6WZpcuFaSgMtuTzKX3drPnoEcmwvmXh5JDcPQjuESwvYTAyHwIIq7A6xLZ
t49XlFdZ/85zirzBVVPpsTNuC1GI3rZ0tMY8xypXC5+/l7EjKBl0BG3yX9ZSNFa7
1db/Pw7O86CKS4kPfFyw/uloM6qxENAchzcMlNEd0gevEJCCs3XGi5sVbNc4wT3M
St6/8usv6sRRW5qWUr4daBZ+AG9+szXWyIaA83T6Cwt4PQngACRZ18AWmzwpZukD
9KKdLnbzrFRonjoLXPpaX7AOZ4H2JxFIsX2KYGf6GUp4cUHI7Y6eHO9EHndVjntl
OQJL1mysYuTPNoVlRbj/2AlhE8CIuS/9oh8oop3Fgo6eq+ravpoCdyqJimGn2Hug
VjcTH6ay8Oq0T/mOCN+RjpEhQcjeVTokrJt2feGcxC97GXtUGUJHgUvHl5499U3f
9jG/S/8kxyf2IxaDCM6F6d338/Kt4ahw0px7lFRvq369JYZ3OShf3scFYjbKuATU
fUW4OTZoIUnpiCy6Xr8m0AMlI9sMDEmPeQF9NEQyAZ7bxvCDaH5vB3K1DBYn40UR
rEjrootPPPYkB64XD3UqDixa1l0dtWFIw0Eas/wKsyp3BCVh4fWCpKQw8wARAQAB
tCZNZXN1dCBDYW4gR8O8cmxlIDxtZXN1dGNhbmdAZ21haWwuY29tPokCNgQTAQIA
IAUCR+vBVwIbAwYLCQgHAwIEFQIIAwQWAgMBAh4BAheAAAoJEKdi2Tv0buutoe4P
/1Df53bzpuL1JrH0Ekwz0lFW5cQjcNuFhX2NxjnaDDGu3nFa1zV8lRAPa6XmXGN2
Y3EISS0xhuAVnTiDhcndjidH++O8R7fDF/ug/a7hLGCcr5fyhKr3libbXLVX8Hyx
0ClJIyFe3zagRZiqtTGo+ghv2ed2obnZNElNeFIY4ELG9GsS2PUFY4WAQAkMHmqG
ITcn/dxeLo15Ir6XT4zb8aa2THcGFidCJpHKIPgL6EwifbE8xJRyorPT6PGEMzoO
NvC+TgkCOu8z9J1hIlamZTLl5p2htCD/l/wyKk63st1sjT/uFiq326nTuUgguBaq
xGesiY8KYa30YPj9YKU5+1cU0CcgF0GDIOTrMXr8UTkHvQIhpcDWhpjHFXEzmCuS
iNUDGTwqUYmM/RJIRpl4YKUY3wgOpcx4RXAsbU6Qzqe+ewRDQ5cv6Cz/s5a+bLZP
J5H/x5NB/cdlAGeZ70efRAl2pBRaer56QAe9F/M8dyLtdYjR0tQlGpbdL4AedhTg
5QQg7AcXDrb4e8KCIpdBLV+fKVRIUEsYigz9XlBjvIrLNevg2UuuIv4HG7z+z7sC
RIzcdmf8fOUEts2Raj5Ct/q50X/xSXaeRY5Fk3LYS2SWxlOYDOfEZsXnfT+rlWe4
qKLxwztlaeJh2TQzTvAaPrk+wLUcdnGnABvNCDH0g+5+
=Yg9E
-----END PGP PUBLIC KEY BLOCK-----


Bloguma bir süre erişemedikten sonra yine de şu an bu problemin üstesinden gelebilmek gerçekten güzel. Her neyse ilk girdimde biraz da ödevle ilgili de olsa yinede buraya not almak da istedim.

GPG ile anahtar üretimi:

Pardus ve birçok linux dağıtım ile birlikte hazır bir şekilde gelen GPG ile birer gizli ve açık anahtar üretelim. Bunun için ilk önce gpg ile bir anahtar üretmemiz gerekmekte:

gpg --gen-key

komutuyla ekranımızda görünen bilgiler doğrultusunda bir anahtar üretiyoruz.

gpg --list-key

Komutu ile oluşturmuş olduğumuz anahtarları görebiliriz.

Şimdi sırada ürettiğimiz bu anahtar sayesinde bir açık anahtarımızı görebiliriz.

gpg --armor --export anahtar_kimligi

Diyerek anahtar kimliğine ait public keyimizi ekranda görebiliriz. Armor seçeneği bu çıktıyı ASCII formatta görebilmemizi sağlıyor. Elbette çıktıyı byte olarak da görebilmek mümkün. Aynı zamanda açık anahtarımızı dağıtabilmek için bu komutun çıktısını bir dosyaya yönlendirmemiz de gayet uygun olacaktır.O zaman komutumuzu bir kez daha şekillendiriyoruz:

gpg --armor --export anahtar_kimligi >>public_key

Komutu ile public keyimiz public_key isimli dosyaya yazılıyor ve bunu bizimle iletişime geçecek kişilere iletebiliriz.
Aynı zamanda eğer gizli anahtarımızı da görmek istersek:

gpg --armor --export-secret-key anahtar_kimligi

komutu ile ilgili anahtar kimligine ait gizli anahtarımızı görüntüleyebiliriz.

gpg --delete-key anahtar_kimligi
gpg --delete-secret-key anahtar_kimligi

Komutlarıyla da ilgili anahtar_kimligine ait anahtarlarımızı kolaylıkla silebiliyoruz.

gpg --import dosya_adı

Komutu ile dosya_adı ile belirtilen açık anahtarı gpg'ye tanıtıyoruz.

GPG ile 1024-2048 ve 4096 bit şifreleme yapabiliyoruz. Her ne kadar gpg'nin kullanımıyla ilgili bir nasıl belgesi belgelerde bulunsa da kısaca bende aktardım.

21 Mart 2008 Cuma

YalamaTUBE!!!!

Evet belki yasalarımızdaki açıktan, belki zihniyetimizden, belki de cahilliğimizden haftada bir youtube'a erişimi engeller olduk. Aslında bu konuda bir şeyler söyleyip ortaya laf atmak istemiyordum ama insanı çığrından çıkarır bi duruma dönen bu bilmece ne zaman son bulacak bu ise en büyük problem. Bir dava ile kapanıyor ardından bir süre sonra sessizce bu engelleme kalkıyor ve aradan çok da geçmeden yine yeni yeniden engelleniyor. Her engelleme de sinir bozucu bir eylem olmaktan çok da öte geçemiyor aslında. Youtube yetkilileri gayet iyimser bir şekilde söyleyin rahatsız olduğunuz videoları silelim diyorlar ama bizse engellemekten çok hoşlanır olduk. Aslında bu konuda bu eylemi gerçekleştirmek istemezdim ama evet bende youtube'a girmek için bir link veriyorum. Bu özgürlüğümüzü engellemeye çalışan zihniyete hayretler içerisinde bakarken bu linki kullanarak youtube'da istediğiniz gibi gezebilirsiniz.

20 Mart 2008 Perşembe

Nessus ile zaafiyet tarama

Zamanında çevirmiş olduğum bir çeşit Nessus kullanım klavuzu niteliğindeki belgenin de linkini koyayım dedim. Gerçi adını duymayan kalmamıştır belki ama Nessus gerçekten bu işi iyi yapıyor ve bütün kirli çamaşırları hiç acımadan gözler önüne serebiliyor.
Belgeye bu linkten ulaşabiliyoruz. İyi taramalar...

İlkler....

2 yıldır şu blog alemlerine bi akayım ben de yazayım modaya uyayım diye düşünürken bu işi bu kadar erteleyebilmem benim açımdan da gayet büyük bir iş oldu :) Hatta bi işi bu kadar erteleyebileceğimin farkında bile değilmişim. Her neyse artık buralarda olurum ve bu işin peşini bırakmam diye tahmin ediyorum. Ne de olsa önemli olan başlamaktı ve bugün de bir şekilde vesile olmuş oldu. Burayı daha sık kullanmayı düşünüyorum. Hadi bakalım hayırlısı... İçeriği biraz karmaşık olacak gibi duruyor çünkü kafama sürekli şunu da mı koysam şu da olsa diye fikirler şimdiden gelmeye başladı. İlk girdi için uzun tutmayayım da sonrakilerde devam ederiz...

Kendimden de şu kadar bahsedebilirim herhalde Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği öğrencisiyim. 3. sınıftayım şimdilik her şey toz pembe görünüyor. Bakalım neler olacak...